Markanın İptali Davası Nedir? Markanın Hükümsüzlüğü ile Farkı Nedir?

 

1- Markanın İptali Davası

1.1. Markanın İptali Davası Nedir?

Markanın iptali davası Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 26. Maddesinde düzenlenmiş bir dava türü olup, sicilde tescilli bulunan bir markanın sicilden silinmesini gerektiren bir sebebin varlığı halinde gündeme gelir. Markanın iptali sebepleri aşağıda detayları ile açıklanacak olmakla birlikte, “markanın kullanılmaması nedeniyle iptali” sebebi en çok bilinen ve dava konusu edilen sebebidir. Kullanmama nedeniyle iptal davası şartları için tıklayınız.

1.2. Markanın İptali Sebepleri Nelerdir?

-Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın; ilgililer tarafından talep edilmesi halinde iptaline karar verilir.

-Marka sahibinin fiillerinin veya gerekli önlemleri almamasının sonucu olarak markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad hâline gelmesi halinde ilgililer markanın iptalini isteyebilir.

-Marka sahibi tarafından veya marka sahibinin izniyle gerçekleştirilen kullanım sonucunda markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması nedeniyle ilgililer markanın iptalini isteyebilir.

-Garanti markasının teknik şartnameye aykırı kullanımına rağmen marka sahibi tarafından bunu engellemek için gerekli önlemleri almaması halinde tüm ilgililer markanın iptalini isteyebilir.

-Ortak markanın teknik şartnameye aykırı kullanımına rağmen marka sahibi tarafından bunu engellemek için gerekli önlemleri almaması halinde tüm ilgililer markanın iptalini isteyebilir.

1.3. Markanın İptali Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan İstenebilir mi?

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 26. Maddesi ile “markanın iptali” kararının Kurum tarafından verileceği düzenlenmiş ise de bahsi geçen maddenin yürürlük tarihini düzenleyen 192. Madde ile, iptal yetkisinin kuruma ait olduğunu düzenleyen 26. Maddenin 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre 10.01.2024 tarihinden sonra markanın iptali yetkisi Kurum’a ait olacaktır. Aynı kanunun Geçici 4. Maddesi ile markanın iptali yetkisini mahkemeler kullanmaktadır. “26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır”

1.4. Markanın İptaline Karar Verilmesinin Sonuçları

Markanın iptali davasının sonucunda verilecek “marka iptali” kararının kesinleşmesi gerekir. Kararın kesinleşmesinin ardından mahkeme, vermiş olduğu kararı Kurum’a gönderir. Kurum mahkeme kararı uyarınca ilgili markayı sicilden terkin eder. Markanın iptaline karar verilmesi hâlinde bu karar, iptal davasının açıldığı tarihten itibaren etkilidir. Ancak talep üzerine, iptal hâllerinin daha önceki bir tarihte doğmuş olması ispatlanırsa, iptal kararının dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren etkili olacağına karar verilebilir. Bu ayrım, markanın hükümsüzlüğü ile iptal davasını birbirinden ayıran en temel özelliktir.

2- Markanın İptali Davası ile Markanın Hükümsüzlüğü Davası Farkı

Markanın hükümsüzlüğü sebepleri ile markanın iptali sebepleri arasında ciddi fark bulunmaktadır. Markanın hükümsüzlüğü davasında gerekçe olarak nispi ret sebepleri ile mutlak ret sebeplerinin tamamı gösterilebilir. Markanın iptalinde ise mutlak ret ve nispi ret sebepleri dava gerekçesi yapılamaz. Bu nedenle isim olarak birbirilerine benzeseler de hem dava sebepleri hem de dava sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır. Markanın hükümsüzlüğü davası hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.

3- Markanın İptali Davası ile YİDK Kararı İptali Davası Farkı

Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararlarının iptali davasında, elde edilecek sonuç markanın hiç tescil edilmemiş olması sonucunu doğurur. Hükümsüzlük davasının sonucunda verilen karar ile de aynı sonuç doğar. Fakat iptal davasında verilen iptal kararı kural olarak davanın açıldığı tarihten itibaren markanın sicilden terkin edilmiş gibi etki doğurmasını sağlar. Bu nedenle Kurum kararının iptali davacı bakımından süresi içerisinde açılması halinde avantaj sağlar.

Sonuç

Markanın iptali davası, diğer sebepler nadiren görülen sebepler olduğu için, neredeyse sadece markanın 5 yıl kullanılmaması nedeniyle gündeme gelmektedir. Nispi ret nedenleri ve mutlak ret nedenleri markanın iptali davasına gerekçe yapılamaz. Bu gerekçelerle açılacak dava markanın hükümsüzlüğü davasıdır. Daha fazla bilgi için tıklayınız.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya e-mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 19.12.2020

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.