Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 4

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2020 tarihli 2020/1144 E.  ,  2020/5234 K. Sayılı kararı

Özeti: Marka başvurusuna itiraz eden “tst” markası ile tescili istenen “tst tamer istanbul iskele ve kalıp sistemleri scaffolding & formworks system” markası arasındaki fark, tali unsur olan “tamer” ve diğer ibarelerdir. Tali unsur olan bu ibarelerin markayı ayırt edici kılmaya yetmeyeceği, taraf markaları arasında aynı/benzer emtialar yönünden karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir.

Davacı vekili, müvekkilinin “TST TAMER İSTANBUL İskele ve Kalıp Sistemleri Scaffolding&Formworks System” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin başvuruya, kendisine ait 156063, 2002/19654, 2004/41807, 2013/56139 sayılı ve “tst” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itiraz sonucunda, Markalar Dairesi Başkanlığınca başvurunun kısmen reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, ancak taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerlik bulunmadığı gibi müvekkili adına tescilli 176869 ve 2012/103247 numaralı, “TST TMR Çelik Kalıp+Şekil” ve “TST Tamer Kalıp ve İskele Sistemleri” ibareli markaların da başvuruya konu marka bakımından müvekkiline lehine kazanılmış hak teşkil ettiğini ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini istemiştir.

Davalı kurum vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili, davacının tescil talep ettiği 06-07-35 sınıflarında müvekkilinin markasının tescilli sınıfları olduğunu, davacının tescilini talep ettiği “tst” markası ile müvekkil tescilli “tst” markasının karakteristik olarak birbirine benzemekte olduğunu, her iki markanın da okunuşunun aynı olduğu ve kendi başına bir anlam ifade etmediğini, her iki markanın küçük harf ile yazılmakta olduğunu, farklı sınıflardaki markanın davacıya kazanılmış hak kazandırmayacağının açık olduğunu, davacının kötü niyetli olarak asli unsurlara tali unsurlar eklemek suretiyle oluşturduğu markaların tescilinin reddedilmesinin doğru olduğunu, davacı markasının tanınmış bir marka olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, taraf markalarında yer alan “TST” ibaresinin, hem davacı ve hem de davalı markalarının ayırt edici unsuru olduğu, davacıya ait başvuru markasında ayrıca yer alan “TAMER” ibaresi markayı farklılaştıracak nitelikte olmadığı, bir markanın tek ve münhasıran ayırt edici nitelikte olan unsuruna, bir başka ayırt edici unsur eklenmesinin markayı ayırt edici kılmaya yetmeyeceği, taraf markaları arasında aynı/benzer emtialar yönünden karıştırılma ihtimalinin sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. ( Onanmasına )

 

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.

 

Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 6 başlıklı makale için tıklayınız.

Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 5 başlıklı makale için tıklayınız.

Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 3 başlıklı makale için tıklayınız.

Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 2 başlıklı makale için tıklayınız.

Marka Benzerliği İncelemesi Kriterleri ve Örnek Davalarda Yargıtay Kararları – 1 başlıklı makale için tıklayınız.

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.