Kötüniyetli Marka Tescili Sayılan Olaylar ve Yargıtay Kararı Serisi – 4

 

1- Kötüniyetli Marka Tescil Serisi

Şu yazımız ile başladığımız kötüniyetli marka tescil serisinde, şu yazımızda kötüniyetin bölünmezliği, şu yazımızda da Türkiye’de tescilli olmayan ünlü bir markanın aynısının tescil edilmesinin kötüniyet değerlendirmesi karşısındaki durumu incelenmişti. Bu yazımızda ise Yargıtay tarafından belirtilen ve genel anlamda kötüniyetli marka tescili olarak kabul edilebilecek uygulamalar incelenecektir.

2- Kötüniyetli Marka Tescili Sayılan Haller Yargıtay Kararları

Yargıtayın güncel bir kararında[1] “Bir marka başvurusunun hangi hallerde kötüniyetle tescil ettirildiği her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilecek olmakla birlikte, Dairemiz uygulamalarında daha çok güvenin kötüye kullanılması, kullanmak yerine başkalarının ticaretine engel olmak, sözleşmeye aykırılık vb. suretiyle marka tescilleri kötüniyetli marka tescili halleri olarak kabul edilmektedir.”

Yine bir başka kararında[2] da “Daire uygulamalarında daha ziyade markanın kullanmak için değil, başkalarına şantaj yapmak ve para koparmak, başkalarının ticaretine engel olmak veya kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak markayı kendi adına tescil ettirmek, sözleşme hükmüne aykırı olarak markayı adına tescil ettirmek gibi hususlar genel kötü niyet sebepleri olarak görülmektedir.” şeklinde ifadeye yer verilmiştir.

Yine bir başka kararında[3] da “Kötü niyetle marka tescilinden bahsedebilmek için marka başvurusunda bulunan kişinin, markaya konu mal ve hizmeti üretip pazarlamaktan daha ziyade başkalarının ticaretine engel olmak, marka tescili yoluyla başkalarından haksız para koparmaya çalışmak veya vekalet, bayilik, dağıtıcılık, acentelik vb. ilişki nedeniyle kendisine duyulan güvene ve ticari dürüstlük kuralına aykırı davranış içerisinde bulunması gerekir.”

Sonuç Olarak

Güncel Yargıtay kararlarına göre genel olarak kötüniyetli marka tescili sayılan halleri şöyle listelemek mümkündür. Bu listenin sınırlı sayıda olmadığını, somut olayda kötüniyet göstergesi sayılabilecek başkaca durumların mevcut olabileceği unutulmamalıdır.

  1. Güvenin kötüye kullanılması yoluyla başvuru yapılmış markalar,
  2. Kullanmak yerine başkalarının ticaretine engel olmak amacıyla başvuru yapılmış markalar,
  3. Sözleşmeye aykırılık yoluyla başvuru yapılmış markalar,
  4. Kullanmak için değil başkalarına şantaj yapmak ve para koparmak için başvuru yapılmış markalar,
  5. Kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak markayı kendi adına tescil ettirmek yoluyla başvuru yapılmış markalar,
  6. Vekalet, bayilik, dağıtıcılık, acentelik vb. ilişki nedeniyle kendisine duyulan güvene ve ticari dürüstlük kuralına aykırı davranış içinde iken başvurusu yapılmış markalar;

kötüniyetli marka tescil başvurusu kapsamında değerlendirilmektedir.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 22.09.2021

 

Serinin 1. Makalesini okumak için tıklayınız.

Serinin 2. Makalesini okumak için tıklayınız.

Serinin 3. Makalesini okumak için tıklayınız.

 

[1] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28.04.2021 tarihli, 2020/1360 E. ve 2021/4186 K.

[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01.03.2021 tarihli, 2020/1726 E. ve 2021/1838 K.

[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.04.2019 tarihli, 2018/951 E. ve 2019/2796 K.

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.