Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebepleri Karara İtiraz Aşamasında İleri Sürülebilir Mi?

 

1- Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebepleri

Marka tescil başvurusunun bültende yayımının ardından iki ay içerisinde marka yayımına itiraz dilekçesi verilmesi ve markanın tescilinin engellenmesi mümkündür. İtirazı inceleyen uzman, itirazları yerinde bulmayabilir ve reddedebilir. İtirazın reddi kararının tebliğinin ardından yine iki ay içerisinde karara itiraz yolu kullanılarak Kurum içerisinde bir üst dairenin incelemesi amacıyla “karara itiraz” başvurusu yapılabilir. Bu yazımızda yayıma itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen bir itiraz sebebinin karara itiraz dilekçesinde ileri sürülmesinin mümkün olup olmadığı tartışılmaktadır.

2- Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebeplerinin Karara İtirazda İleri Sürülmesi

Sınai Mülkiyet Kanununda, yayıma itirazda ileri sürülmeyen gerekçelerin karara itiraz başvurusunda ileri sürülüp sürülemeyeceğine yönelik açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mülga MarKHK’da da bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır. Karara itirazı düzenleyen SMK 20 nci maddenin 2 nci fıkrasında “İtiraz süresinden sonra itiraz gerekçeleri değiştirilemez ve yeni gerekçeler eklenemez” ifadesine yer verilmiş ise de bu cümlenin incelenen soruya uygulanabileceğini söylemek güçtür. Zira bu ifade “karara itiraz süresi geçtikten sonra” yeni gerekçelerin ileri süremeyeceğini ifade etmektedir. Mutlak ret nedenlerinin YİDK tarafından re’sen incelenebileceği ve yayıma itiraz aşamasında ileri sürülmeyen mutlak ret nedenlerinin karara itiraz aşamasında her zaman ileri sürülebileceği konusunda şüphe bulunmamaktadır. Konunun tartışılmaya değer noktası nispi ret nedenlerinin durumudur.

Ele alınan sorunun ilginç bir geçmişe sahip olduğunu söylemek mümkündür. Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısının meclise sunulmadan evvel taslak halinin TPMK’ye gönderildiği ve TPMK tarafından sitede ilan edildiği görülmektedir. Bu taslakta “karara itiraz” başlığı ile düzenlenen 20 nci madde gerekçesinde söz konusu düzenlemenin yayıma itirazda ileri sürülmeyen gerekçelerin karara itiraz aşamasında da ileri sürülemeyeceğini hüküm altına alarak kafa karışıklığını gidermek istediği ifade edilmiştir. Gerekçenin ilgili cümlesi aynen şöyledir:  “Ayrıca ilan edilen başvuruya yapılan itirazın reddi kararına karşı yapılan itirazda hangi gerekçelerin ileri sürülemeyeceği ifade edilmek suretiyle bu konuda oluşması muhtemel karışıklıkların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.”

Görüldüğü üzere “karara itiraz” başlıklı maddenin taslak halindeki gerekçesine göre, yasa yapıcı, yayıma itiraz dilekçesinde ileri sürülmemiş iddiaların karara itiraz aşamasında ileri sürülemeyeceğini ifade etmiş, madde metninde bunun kastedildiği ifade edilmiştir.

Kanun tasarısının meclise sunumu esnasında sadece bu cümlenin gerekçe bölümünden çıkarıldığı, madde gerekçesinin kalan kısımlarının aynen korunduğu göze çarpmaktadır. Madde gerekçesi komisyonda da değiştirilmemiş, yukarıdaki cümleyi içermeden kanunlaştırılmıştır. Bu durumda kanunun tasarı aşamasında “yayıma itirazda ileri sürülmeyen itirazların karara itiraz aşamasında ileri sürülemeyeceği” yönündeki görüşün baskın tutulduğu görülmektedir. Fakat daha sonra bu cümle gerekçeden çıkarılarak “yayıma itiraz aşamasında ileri sürülmemiş itiraz sebeplerinin karara itiraz aşamasında ileri sürülebileceği” üstü örtülü olarak kabul edilmiştir denilebilir mi? Amaca uygun yorum ilkesi gereğince bu değerlendirmeye değer verilmesi gerekir.

3- Yayıma İtiraza Cevapta İleri Sürülmeyen Kullanım İspatı Talebinin Karara İtirazda İleri Sürülememesi

Sınai Mülkiyet Kanununda madde 19/2 hükmüne göre marka başvurusuna “kendi markası ile karıştırılma ihtimali” bulunduğu iddiası ile yayıma itiraz edilmişse, itiraza karşı görüş bildirme dilekçesinde itiraza dayanak markanın kullanımının ispatı talep edilir. İtiraz sahibi son beş sene içinde markayı ciddi biçimde kullanmamışsa itirazı reddedilir. SMK madde 19/2’de düzenlenen kullanım ispatı talebinin yayıma itiraza karşı görüş bildirme dilekçesinde ileri sürülmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Uygulama Yönetmeliği madde 29/1 hükmünde “başvuru sahibinin, yayıma itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerekir” düzenlemesi ile kullanım ispatı talebinin sadece karşı görüşte ileri sürülebileceği ifade edilmiştir. Kurum tarafından düzenlenen Kullanım İspatı Kılavuzu başlıklı dokümanda da yayıma itiraza cevapta ileri sürülmeyen kullanım ispatı talebinin karara itiraz aşamasında ileri sürülemeyeceği ifade edilmiştir (Kılavuz, s. 4).

Sonuç Olarak

Mevcut düzenlemelere göre yayıma itirazda ileri sürülmeyen nispi ret nedenlerinin karara itiraz aşamasında ileri sürülmesini engeller nitelikli bir düzenleme bulunmamaktadır. Karara itiraz kurumunun, uzman tarafından incelenmiş itiraz gerekçeleri hakkında verilmiş bir kararın yanlış olduğu nedeniyle başvurulabilecek bir yol olarak düzenlendiği bu nedenle sadece bu kararda incelenen hususlara itiraz edilebileceği yönünde fikir yürütülmesi mümkün ise de biz bu fikre katılmıyoruz. Zira kanunun yapım aşamasında, madde metni ile amaçlanan hususun gerekçenin evriminden anlaşılması gerekir. Kanun koyucu karara itiraz aşamasında yeni iddiaların ileri sürülmesini yasaklamak niyetinde olsa idi tasarı halindeki metinden bu cümleyi çıkarma yoluna gitmeyecekti. Bu nedenle yayıma itiraz aşamasında ileri sürülmemiş nispi ret sebeplerinin karara itiraz aşamasında ileri sürülebilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 02.11.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.