Tasarımın Başvurudan Önce Dünyanın Herhangi Bir Yerinde Kamuya Sunulması

 

1- Tasarımın Tescil Edilebilirlik Şartları

Tescil başvurusuna konu edilen bir tasarımın tescil edilebilir nitelikte olması için aranacak şartlar sırası ile şöyledir:

i.Başvuruya konu tasarım ve ürün, tanımlamalara uygun olmalıdır (SMK md. 64/6-a)

ii.Başvuruya konu tasarım kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olmamalıdır (SMK md. 64/6-b)

iii.Başvuru, başvuru yapmaya yetkili kişilerce yapılmalıdır (SMK md. 64/6-c göndermesi ile md. 3)

iv.Tasarım “yenilik” unsurunu taşıyor olmalıdır (SMK md. 64/6-d)

Aranan şartlardan ilk üçünün değer atfedilebilecek bir tartışmaya konu edilmeyeceği ortadadır. Söz konusu şartlar arasında önem arz eden ve uygulamada da sorunlara neden olan bölümü, tasarımın “yenilik” unsurunun değerlendirilmesidir.

 

2- Tasarımın Yenilik Unsurunun Değerlendirilmesi

Bir tasarımın “aynısı” başvuru tarihinden önce “dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş” ise o tasarım yenilik unsurunu taşımıyordur (SMK md. 56/4). Dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş bir tasarım ile başvuru konusu tasarım arasındaki “aynıyet” sadece “küçük ayrıntılar” yönünden farklılık yaratıyorsa tasarımlar aynı kabul edilir (SMK md. 56/4, c.2).

Tasarımın yenilik unsurunun değerlendirilmesi noktasında uygulanacak kurallar bakımından yürürlükte bulunan mevzuat yukarıda paylaşılan iki cümleden ibarettir. Başvuru konusu bir tasarımın yenilik unsuruna sahip olup olmadığı konusunda araştırma işlemi Kurum tarafından fiilen şu araçlar ile yapılmaktadır[1]:

"a) Tasarım veri tabanları (TÜRKPATENT, EUIPO, WIPO vs.)

b) İnternet arama motorları (Google, Yandex, Yahoo vs.)

c) Sosyal medya hesapları (Facebook, Instagram, Pinterest, Youtube, Twitter vs.)

ç) Tasarımla ilgili kütüphaneler (Shutterstock, Behance vs.)

d) E-ticaret platformları,

e) Ağlar, haberler, bloglar,

f) Başvuru sahibine ait internet siteleri."

 

3- Yenilik Unsurunun Değerlendirilmesinde Aynılık ve Küçük Ayrıntılar Kavramı

Yukarıda da ifade edildiği bir tasarımın tesciline karar verilebilmesi için “aynısının” başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gereklidir. Burada kastedilen aynılık gerçek anlamda aynıyettir. Benzer tasarımların kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu etkilemez. Fakat kamuya sunulan tasarım ile başvuru konusu tasarım arasında sadece “küçük ayrıntı” bağlamında farklılaşma mevcutsa, tasarım yeni kabul edilemeyecektir. Özellikle renk farklılıkları, malzeme farklılıkları, boyut – ölçek farklılıkları küçük ayrıntı kabul edilir[2]. Aynılık izlenimi uyandırma ya da aynı etkiyi bırakma olasılıkları yenilik değerlendirmesinde incelenemez[3].

4- Tasarımın Aynısının Dünyanın Herhangi Bir Yerinde Kamuya Sunulmuş Olması ve İtiraz Hakkı

Tasarım Hukuku’nun temel prensibi olarak, bir tasarımın tescil edilebilmesi için öncelikle "objektif ve mutlak bir yenilik" unsurunu bünyesinde barındırması gerekir. Bu nedenle tasarım tescil kararına yapılacak olan itirazda veya tescillenmiş bir tasarımın hükümsüzlüğü davasında, söz konusu tasarımın dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir kimse tarafından kamuya arz edilmiş olduğu iddiası itiraz yolu ile üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilir. Diğer bir deyişle, davacı / itiraz sahibi kimseler, kendisine ait olmayan fikri ve sınaî haklara konu şekil yahut ibarelere itiraz yoluyla ya da dava yoluyla dayanabilirler[4]. Burada hukuki yarar yokluğu yahut husumet yokluğu iddiaları dinlenmez. Fakat üçüncü kişilere ait tasarımlar ile benzer olduğu iddiası ile ayırt edicilikten yoksunluk iddiası ileri sürülemez. Bu imkan sadece hak sahibine tanınmıştır.

 

Sonuç Olarak

Tasarım Hukuku, tescili istenen veya tescillenmiş tasarımın, başvuru tarihinde yeni olması gerektiği temel prensibine dayanmaktadır. Eğer başvurucunun tescilini istediği tasarımın “aynısı” veya küçük ayrıntılar ile farklılık sağlanmış olması nedeniyle “ayırt edilemeyecek kadar benzeri” bir başkası tarafından dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş ise artık bu tasarımın korunması mümkün değildir. Yenilik unsuru yokluğu Kurum tarafından yürütülen araştırmada tespit edilemese bile ilgililer tarafından karara itiraz yoluyla ileri sürülebilir. Karara itiraz süresi kaçırılmışsa, tasarımın hükümsüzlüğü davası ile ileri sürülebilir. Karara itiraz hakkındaki yazımız için buraya, hükümsüzlük davası hakkındaki yazımız için buraya tıklayın.

Daha fazla bilgi, tasarım tescili ve tasarım danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 03.01.2023

 

 

[1] Türk Patent ve Marka Kurumu (2023). Tasarım İnceleme Kılavuzu, s. 70 vd.

[2] Türk Patent ve Marka Kurumu (2023). Tasarım İnceleme Kılavuzu, s. 73.

[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06.06.2022 tarihli, 2022/2645 E. - 2022/4516 K. sayılı kararında: “….bir tasarımın yeni olabilmesi için onun aynısının tescil tarihinden evvel dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerektiği, aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde, aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma olasılığının incelenmediği, bunların yenilik vasfı incelemesi yapıldıktan sonra ayırt edicilik vasfının incelenmesinde dikkate alınacağı, yeniliği yoktur diyebilmek için hükümsüzlüğü istenilen tasarımın önceden kamuya sunulan tasarım belgelerinden tasarımlar ile aynı olmasının şart olduğu, terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edileceği, yeniliğin önceki tasarıma göre belirleneceği, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme yani mevcut tasarıma ek onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık mevcut tasarım esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçük, bunun dışında ise büyük olduğu, yeniliğin ne özgürlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağı olmadığı…”

[4] Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli, 2019/782 E. - 2022/390 K. sayılı kararı.

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.