Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebepleri YİDK Kararının İptali Davasında İleri Sürülebilir Mi?

 

1- Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebeplerinin YİDK Kararının İptali Davasında İleri Sürülmesi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.03.2021 tarihli, 2017/72 E. - 2021/245 K. sayılı kararında da açıkça ifade edildiği üzere karara itirazda ileri sürülmeyen nispi ret sebepleri YİDK kararının iptali davasında ileri sürülemeyecektir. Kararda aynen: “Buna göre açılacak davanın konusunu YİDK’nin verdiği kesinleşmiş kararların iptali oluşturmaktadır. Mahkeme itiraz sebeplerinin ve bunlarla ilgili olarak Kurum’a sunulan belgelerin değerlendirmesini yapmak suretiyle karar verecektir. İtirazda ileri sürülmeyen hususların daha sonra mahkemede ileri sürülmesi mümkün değildir. Örneğin itiraz safhasında markanın tanınmış olduğu ileri sürülmemiş ise daha sonra mahkemede bu husus ileri sürülemeyecektir.”

Ne var ki HGK kararının bu cümlesinde ifade edilen “ileri sürülmeyen itiraz sebepleri” bakımından mutlak ret sebepleri ile nispi ret sebepleri arasında bir ayrım yapılması gerekmektedir. Cümle bu bağlamda bir miktar hatalı olmuştur.

2- Mutlak Ret Sebeplerinin Mahkemece Resen İncelenebileceği

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.02.2019 tarihli, 2017/118 E. - 2019/146 K. sayılı kararında da ifade edildiği üzere; “(YİDK Kararının iptali davasından bahsediliyor) Bu davalarda, mutlak ret sebepleri mahkemece resen dikkate alınır. YİDK kararlarının iptali için açılan davalarda mutlak ret sebepleri hakkındaki inceleme ve değerlendirme, başvuru tarihindeki koşullara göre yapılır.”

Görüldüğü üzere aynı HGK birkaç sene evvel vermiş olduğu kararında YİDK kararının iptali amacıyla açılan davada mutlak ret sebeplerinin varlığının her zaman incelenebileceği, mahkemenin bu noktada itiraz sebepleri ile bağlılık ilkesinin dışına çıkabileceği ifade edilmiştir.

3- Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen Nispi Ret Sebeplerinin Mahkemede İleri Sürülemeyeceği

Yine bir başka HGK kararında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.01.2016 tarihli, 2015/3127 E. - 2016/114 K. sayılı ilamında ifade edildiği üzere; “Şu kadar ki, TPE’nin tescil başvurusunun reddi aşamasında nisbi ret sebeplerinden birini ileri sürmeyen davalı, daha sonra YİDK kararına karşı açtığı iptal davasında artık böyle bir sebebin varlığını iddia edemez.”

Görüldüğü üzere 2021 tarihli HGK kararında ifade edilmek istenen görüş aslında burada daha açık ve anlaşılır biçimde, tereddüte yer bırakmadan açıklanmıştır.

Sonuç Olarak

Yayıma İtirazda İleri Sürülmeyen İtiraz Sebepleri Karara İtiraz Aşamasında İleri Sürülebilir Mi? başlıklı makalemizde konunun farklı bir boyutu tartışılmıştı. Burada da dikkat edileceği üzere Yargıtay tarafından kullanılan teknik ifadelerde “yayıma itirazda ileri sürülmeyen” sebeplerden söz edilmeyerek temkinli bir yaklaşım sergilenmektedir. “İtiraz aşamasında” ileri sürülmeyen sebeplerden bahsedilerek zımnen de olsa, yayıma itiraz aşamasında ileri sürülmeyen ve fakat karara itiraz aşamasında ileri sürülen ve Kurul tarafından dikkate alınmayan iddiaların YİDK kararının iptali davasında incelenebileceği örtülü olarak kabul etmektedir. Aksi durumda “yayıma itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin YİDK kararının iptali davasında da ileri sürülemeyeceği” açıkça ifade edilirdi. Sonuç olarak, karara itiraz aşamasında ileri sürülmemiş nispi ret sebeplerinin YİDK kararının iptali davasında dava konusu edilemeyeceği ve fakat mutlak ret sebeplerinin dava konusu edilebileceği HGK tarafından kabul edilmektedir.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 04.11.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.