Yargıtay Kararları Serisi 3: Son Harfleri Farklı Olan Markalarda Benzerlik İncelemesi
ÖZETİ: Davacı tarafça 2014/250009 başvuru numaralı ve “SERANAT” ibareli markanın tescili amacıyla yapılan başvuruya 2011 45129 ve 2011 59611 tescil numaralı “SERANAD” ibareli markalar gerekçe gösterilerek itiraz edildiği, itirazın nihai olarak YİDK tarafından kabul edildiği, kararın hatalı olduğu gerekçesi ile dava açılmıştır. Kurum kararının iptali amacıyla açılan davada yerel mahkeme YİDK kararını iptal etmiş ve davayı şu gerekçe ile kabul etmiştir: “...mukayese edilen markalarda ...-... ibarelerinin göze çarptığı, başvuru markasında yer alan kelimedeki son harfin "T", mesnet markadaki son harfin "D" olması gözetildiğinde ve mesnet markalarda kelime yanında ayrıca şekil unsurların da göze battığı, başvuru ve mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi kapsamında ayniyet ve ayırt edilemeyecek derecede benzerlik oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.” (ONANMASINA) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.12.2018 tarihli, 2017/2162 E. - 2018/7606 K. sayılı kararı)
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07.11.2016 tarih ve 2015/254 E. - 2016/324 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2017 tarih ve 2017/215-2017/233 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 25.03.2014 tarihinde yapılan, 2014/250009 sayılı, "..." ibareli, 30, 41 ve 43. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunun, 2011/45129 ve 2011/59611 sayılı, 15 ve 41. ile 43. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, "... ...+Şekil" ve "...+Şekil" ibareli markalar nedeniyle, ... Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından, 41. ve 43. sınıftaki tüm hizmetler yönünden, 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesine göre kısmen reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... YİDK’nın 2015-M-4449 numaralı kararının iptalini, reddedilen sınıflarda markanın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, mukayese edilen markalarda ...-... ibarelerinin göze çarptığı, başvuru markasında yer alan kelimedeki son harfin "T", mesnet markadaki son harfin "D" olması gözetildiğinde ve mesnet markalarda kelime yanında ayrıca şekil unsurların da göze battığı, başvuru ve mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi kapsamında ayniyet ve ayırt edilemeyecek derecede benzerlik oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç Olarak
Marka tescil başvurusuna konu edilen bir işaretin tescil kabiliyetinin önceden bilinebilir olması çeşitli yönleriyle değerlidir. Bunun için konuyla ilgili önceki tarihli Kurum ve Yargıtay uygulamalarının takip edilmesi önem arz eder. Daha önce yazılarımızda şekil unsurunun benzerlik incelemesine etkisi hakkında verilmiş Yargıtay kararları paylaşılmış ve şekil unsurunun son harfteki değişiklik ile birlikte ele alındığında yeterli ayrışmayı sağlayabileceği ifade edilmişti. Konuyla ilgili olarak serinin de ikinci yazısı olan İLA – İLAY davasında da benzer bir karar verildiği ifade edilmişti. Yukarıdaki kararda da yine SERENAD – SERENAT kelimeleri arasında hem son harflerin farklı olması hem de şekil unsurlarının yeterli ayrışmayı sağlaması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin mevcut olmadığı sonucuna varılmıştır.
Daha fazla bilgi, marka davaları, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 23.01.2025