Yargıtay Kararları Serisi: İlk Harfleri Farklı Olan Markalarda Benzerlik İncelemesi

ÖZETİ: Davacı tarafça, 03 / emtia sınıfında “TEST” ibareli çok sayıda tescilli marka mesnet tutularak 2013/78685 başvuru numaralı ve “FEST” ibareli marka başvurusuna itiraz edilmiş, itiraz nihai olarak YİDK tarafından reddedilmiştir. Kararın iptali açılan davada yerel mahkeme YİDK kararını haklı bulmuş ve davayı şu gerekçe ile reddetmiştir: “...sadece ilk harfleri olan “T” ve “F” harfleri açısından farklılığın bulunduğu, her ne kadar taraf markalardaki ortak harfler çoğunlukta olsa da işitsel olarak kulakta bıraktıkları etki ve vurgunun farklı olduğu, ibareler arasında ayırt edilemeyecek ölçüde bir işitsel benzerlik olmadığı, kavramsal benzerlik açısından bakıldığında ise ibarelerin farklı anlamlara sahip sözcükler olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.” (ONANMASINA) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10.06.2019 tarihli, 2018/2746 E. - 2019/4179 K. sayılı kararı)

 

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/04/2017 tarih ve 2015/327 E.-2017/190 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2017/1587- 2018/417 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirketin "TEST" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının “FEST” ibareli, 2013/78685 numaralı marka başvurusuna davacının tanınmışlık ve benzerlik hukuki sebebine dayalı itirazının davalı TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, ancak davacı markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını ileri sürerek, davalı TPMK’nın 2012-M-2587 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde davalı şirkete ait markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı TPMK vekili, ibareler arasında karıştırmaya sebebiyet verebilecek derecede bir benzerliğin bulunmadığını, görsel olarak da iki markanın farklı olduğunu, somut olaya tanınmışlık şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili, müvekkilin işbu markayı oluştururken “FESTİVAL” kelimesinden hareket ettiğini, markaların benzer olmadığını, tanınmışlığın ispat edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; başvuru markası ile itiraza dayanak markaların mal ve hizmetlerin aynı veya aynı tür olduğu, ancak dava konusu başvurunun "FEST" ibaresin, itiraza dayanak markaların ise standart karekterle yazılı "TEST" ibaresinden oluşan markalarla sadece ilk harfleri olan “T” ve “F” harfleri açısından farklılığın bulunduğu, her ne kadar taraf markalardaki ortak harfler çoğunlukta olsa da işitsel olarak kulakta bıraktıkları etki ve vurgunun farklı olduğu, ibareler arasında ayırt edilemeyecek ölçüde bir işitsel benzerlik olmadığı, kavramsal benzerlik açısından bakıldığında ise ibarelerin farklı anlamlara sahip sözcükler olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar aleyhine, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Ankara BAM 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelmesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının "TEST" ibareli markası ile davalının "FEST" ibareli başvurusu arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Sonuç Olarak

Uyuşmazlığa konu markaların karıştırılma ihtimali incelemesine konu edilmesi için birden fazla sebep vardır. Örneğin marka tescil başvurusuna konu edilen bir markanın yayımına itiraz edilmişse, itiraza mesnet marka ile başvuru markası arasında karıştırılma ihtimali olup olmadığı Kurum tarafından incelenecektir. Marka tescil başvurusuna konu edilmiş ve fakat itiraza uğramamış bir markanın hükümsüzlüğü için sonradan açılacak davada yine mesnet marka ile başvuru markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı mahkeme tarafından incelenecektir. Yahut tescilli bir markanın ihlal edildiğinden bahisle açılacak davada mahkeme fiili kullanıma konu edilen markanın ihlalci marka kapsamında olup olmadığını yine karıştırılma ihtimali incelemesi ile ortaya koyacaktır. Bu nedenle işaretler arasındaki küçük farklılıkların yeterli ayrışmayı sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesi ve bu konuda yargı organlarının eğilimlerinin bilinmesi önem arz etmektedir. İlk harflerin farklılaştığı hallerde benzerlik incelemesinin nasıl sonuçlanacağına dair serimiz bu kapsamda değerlidir.

Daha fazla bilgi, marka davaları, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 27.02.2024

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.