Yabancı Dildeki Kelimelerin Markada Kullanılması ve Nitelik Bakımından Halkın Yanıltılması

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2021 tarihli, 2020/1706 E. - 2021/2445 K. sayılı kararı

Özeti: Sınai Mülkiyet Kanunu madde 5/1-f gereği mal veya hizmetin niteliği konusunda halkı yanıltacak işaretler (adlandırmalar veya figürler) reddedilir. Yabancı dildeki kelimelerin markada kullanılması halinde malın/hizmetin niteliği konusunda halkın yanıltması nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Almanca “eczane” anlamına gelen kelimenin konaklama, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde kullanımı halinde markanın halkı yanıltacak nitelikte olduğu kabul edilir.

Davacının İddiaları: Davacı vekili, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü'nce yapılan denetimlerde, davalının iş yeri tabelasında "eczane" kelimesinin Almanca karşılığı olan ''Apotheke'' ibaresinin olduğunun tespit edildiğini, "eczane" ifadesinin 6197 sayılı Eczaneler ve Eczaneler Hakkında Kanun gereğince faaliyet gösteren işyerleri için kullanılan ve belirli bir mesleği ayırt etmeye yarayan genel bir ifade olduğundan tescilinin mümkün olmadığını, ayrıca davalının alkol satışı da yapılan iş yerinde, eczanelerde ve sağlık tesislerinde kullanılan laboratuar tüpleri, beher, kolonya dolum şişesi, küçük şişeler kullanarak, iş yerine eczane havası vermeye çalıştığını, belirli bir meslek grubuna ait bu ifadenin münhasıran bir kişiye verilmesinin halkı yanıltacağını, davalının bu durumdan haksız yarar sağlayacağını, davalının 26.12.2016 tarihli ihtara rağmen durumu düzeltmediğini ileri sürerek, davalı adına tescili yapılan 2016/41919 nolu "Aphotheke" marka ve işaretlerinin 6769 sayılı Kanun 5/d maddesi hükmüne aykırı olduğunun tespitine, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının Savunmaları: Davalı vekili, müvekkilinin bar ve restoran işletmeciliği yapmaya karar verdiğinde iddia edilenin aksine "eczane" anlamından değil, "şarap mahzeni" isminden esinlenerek markasını seçtiğini, "apotheke" isminin ülkemizde herhangi bir meslek ya da işyeri için kullanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı: Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; "APOTHEKE" ibaresinin Almanca'da "eczane" anlamına geldiği tespit edilmekle birlikte, bu ibare ile 43. sınıfta yer alan hizmetler arasında bir ilişkinin mevcut olmadığı ve ibarenin tescil kapsamında yer alan hizmetler bakımından yaygın bir kullanımının bulunmadığı, mal ya da hizmetin kendisini ifade etmediği ya da tescil kapsamında yer alan hizmetlere gönderme yapmadığı, bu nedenlerle markanın SMK.'nın 5/1-d maddesi kapsamında hükümsüz kılınmasının yerinde olmayacağı, ayrıca 5/1-f maddesi kapsamında ise dava konusu markanın kullanımının tüketici kesiminin yanılmasına yol açmayacağı, tüketicilerde refleks olarak "eczane" çağrışımının oluşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı: Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve hükümsüzlüğü istenen davalıya ait "apotheke" ibaresi Almanca "eczane" anlamına gelse de bu ibare ile 43. sınıfta yer alan hizmetler arasında bir ilişkinin olmadığı gibi, anılan ibarenin tescil kapsamında yer alan hizmetler bakımından yaygın bir kullanımının da bulunmadığı, mal veya hizmetin kendisini ifade etmediği ya da tescil kapsamında yer alan hizmetlere gönderme yapmadığı, dolayısıyla mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında da bir isabetsizliğin olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin "eczane" ibaresinin 41. sınıf hizmetler yönünden tescilini uygun gören 09.04.2018 tarih ve 2016/10333 E.- 2018/2505 K. sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Yargıtay Kararı:

Olaya uygulanacak 556 sayılı KHK'nın 7/1-8 maddesi uyarınca mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler marka olarak tescil edilemez.

Somut olayda, davacı ... vekili, davalıya ait ''APOTHEKE+şekil'' ibareli, orjinali Almanca olan markaya konu sözcüğün Türkçe karşılığının ''eczane'' anlamına geldiği, markanın halkı yanıltabilecek işaretlerden olduğu ileri sürülmüş, ancak Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı markasının, tescilli olduğu 43. sınıftaki ''Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.''nde kullanıldığında mal ve hizmetin niteliği açısından halkı yanıltacak nitelikte olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yazılı şekilde esastan reddi isabetli olmamış, bölge adliye mahkemesi kararının anılan nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç Olarak

Kararın hatalı olduğu kanaatinde olsak da kesinleşmiş bir yargı kararının yerel mahkemeleri etkileyeceği açıktır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 09.04.2018 tarih ve 2016/10333 E.- 2018/2505 K. sayılı kararında "eczane" ibaresinin 41. sınıf hizmetler yönünden tescilinde bir hukuka aykırılık görülmemişken, Almancasının tescilinin mümkün görülmesi ve “halkı yanıltacak” nitelikte kabul edilmesinin istikrarlı bir tutum olduğu söylenemez. Buna göre Yargıtay’ın yeni tutumunun yabancı dildeki kelimelerin markada kullanılması halinde, özellikle hizmet/malın kalitesi, niteliği, coğrafi kaynağı konularında dikkatli değerlendirmeler yapmak gerektiği söylenebilir.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 13.10.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.