Tescilli Ticaret Unvanına Dayalı Markanın Hükümsüzlüğü: Fiili İştigal Şartı

1- Ticaret Unvanına Dayalı Markanın Hükümsüzlüğü Talebi

Sınai Mülkiyet Kanunu madde 6/6 hükmüne göre önceki tarihli tescilli ticaret unvanı sahipleri, sonraki tarihli tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep edebilirler. Düzenlemede tescilli ticaret unvanının fiili olarak kullanıma konu edilmesinin gerekli olup olmadığı, bu kullanımın markasal mahiyette olmasının gerekip gerekmediği hususlarına yer verilmemiştir. Yargıtay uygulamasının konuyla ilgili güncel ve farklı kararlar ile ilerlediği gözlenmektedir.

2- Ticaret Unvanına Dayalı Hükümsüzlük İstemlerinde Fiili İştigal Şartı

“…davacı şirketin ticaret unvanının kılavuz unsurunun bu sınıftaki mallar üzerinde markasal etki doğuracak şekilde kullanıldığının da ispatlanamadığı…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.12.2024 tarihli, 2024/1315 E. - 2024/9389 K. sayılı ONAMA kararı)

“…dava konusu başvuru kapsamında farklı olarak yer alan mal ve hizmetlerin davacının fiili iştigal sahasında kaldığının ispatlanamadığı…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.09.2024 tarihli, 2023/4169 E. - 2024/6315 K. sayılı kararı)

 “…Şu halde, davacı tarafın ticaret unvanının ayırt edici unsuru olan "Atis" ibaresinin davaya konu davalı markasında aynen kullanıldığı ve ticaret unvanın davalı markasından daha eski tarihli olduğu gözetilerek Mahkemece davacının ana sözleşmesi ve fiili faaliyet alanı üzerinde gerekirse bilirkişiler marifetiyle yapılacak inceleme ve değerlendirmenin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.03.2024 tarihli, 2022/5987 E. - 2024/2264 K. sayılı kararı)

 “Önceye dayalı tescilsiz işaret kullanımının ve ticaret unvanının hükümsüzlük hali olarak değerlendirilebilmesi için, işaretin ticaret sırasında markasal olarak belirli oranda ayırt edici hale gelecek şekilde kullanılması gerektiği gibi, bu durumun hükümsüzlüğe etkisi de ancak fiilen kullanılan mal veya hizmetler yönünden olacaktır. Ticaret unvanı açısından ise hükümsüzlüğe etki, fiili iştigal alanıyla sınırlı olarak gerçekleşecektir. Nitekim Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. (24.01.2023 tarih ve 2021/8688 E., 2023/495 K. sayılı ilamı)” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.05.2024 tarihli 2023/1016 E. - 2024/4453 K. sayılı kararı)

 “Ayrıca 556 sayılı KHK 8/5 fıkrası "Tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir." hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince davacının 13/07/2010 tarihinde ve davalının markasından önce tescil edilmiş olan ticaret unvanı da davacının sınai mülkiyet hakları arasında sayılacağından, davacının ticaret unvanına konu "..." ibaresi ile davalının "...net" ibareli markası arasında da karıştırılma ihtimaline yol açabilme ihtimali bulunduğundan, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek, fiilen faaliyette bulunduğu mal ve hizmetler ile davalı markası kapsamında kalan mal ve hizmetler arasında ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerlik bulunması halinde bu mal ve hizmetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.06.2017 tarihli, 2016/1193 E. - 2017/4014 K. sayılı kararı)

3- Fiili İştigal Şartının Aranmayacağına Dair HGK Kararı

“Ticaret unvanlarına ilişkin olarak ayrıca belirtilmelidir ki; ticari unvanın ticaret siciline tesciliyle tescil kapsamındaki tüm faaliyet alanlarında unvansal nitelikte bir hak kazanılmış olup tescilli unvan hakkı, kapsadığı tüm sektörlerde doğmuş olacaktır. Burada unvanın ticaret siciline tescil ve ilanıyla unvan sahibi, tescil kapsamındaki sektörlerde/alanlarda faaliyet iradesini ortaya koyarak fiili kullanım olmasa bile unvansal kullanım hakkı elde eder. Bu nedenle tesciline itiraz edilen yahut hükümsüzlüğü istenen unvana benzer markanın kapsamındaki mal ve hizmetler ile önceden tescil edilen ticari unvanın kapsadığı tüm alanların yapılacak olan incelemede nazara alınması gerekmektedir (Bilge, Mehmet Emin: Marka ve Ticaret Unvanı Arasındaki İltibas, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, 2015, S. 2015/2, s. 7-22, s. 19).” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2021 tarihli, 2017/2225 E. 2021/1056 K. sayılı kararı.)

Sonuç Olarak

Önceki tarihli tescilli ticaret unvanına dayalı olarak sonraki tarihli tescilli markanın hükümsüzlüğü SMK 6/6 hükmü gereğince talep edilebilir ise de bu davada davacı tarafın “fiili faaliyet alanını” ispat etmesi gerektiği yönündeki güncel Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararları ile 2021 tarihli HGK kararı arasında bir çelişkinin olduğu görülmektedir. Hukuk Genel Kurulu tarafından ticaret unvanının “kapsadığı tüm alanlarda” tescil edilmekle SMK 6/6 kapsamındaki öncelik hakkını kazanmış olacağı ifade edilmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi güncel kararlarında ise fiili kullanım şartının arandığı görülmektedir.

Daha fazla bilgi, marka davaları, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 08.02.2025

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.