Markanın Üçüncü Kişiler Tarafından Dürüstçe ve Ticari Hayatın Olağan Akışı İçinde Kullanımının Sınırları

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2021 tarihli, 2020/2187 E. - 2021/2143 K. sayılı kararı

Davacının İddiaları: Davacı vekili, müvekkilinin ‘‘Kupa+şekil’’ markasının sahibi olduğunu davalının kendisine ait internet sitesinde ve ürün kataloglarında müvekkilinin marka hakkına tecavüz eder ve haksız rekabet oluşturur şekilde “Kupa” ibaresini markasal olarak kullandığını ileri sürerek, haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzünün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, her türlü materyalin imha edilmesini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı: Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı yan kullanımlarının 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi kapsamında dürüst kullanımlar olup, marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay Kararı: Dava, marka hakına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve meni istemine ilişkindir.

Mahkemece daha önce davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu karar Dairemizin 20.02.2019 tarih ve 2017/2728 E. 2019/1364 K sayılı ilamı ile, mülga 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi kapsamında, davalının dürüst ticari kullanım savunmasının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mülga 556 sayılı Marka KHK'nın 12 maddesine göre, "dürüstçe ve ticari veya sanayi konularıyla ilgili olarak kullanılmaları koşuluyla üçüncü kişilerin ad ve adresini, mal veya hizmetlerle ilgili cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak, üretim veya sunuluş zamanı veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları, marka sahibi tarafından engellenemez." Anılan madde, aynı KHK'nın 9. maddesinde sayılan "marka tescilinden doğan hakların kapsamında istisna" hükmü olarak düzenlenmiştir. Söz konusu istisna hükmünden yararlanabilmek için üçüncü kişilerin kullanımının markasal kullanım mahiyetinde olmaması ve dürüstlük kuralları içerisinde ticari veya sınai konularıyla ilgili olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Davacı kendi adına 11, 20, 24, 27 ve 35. sınıf mal ve hizmetlerde tescilli 2007/15391 sayılı “KUPA+ kupa ŞEKLİ” unsurlu markasına istinaden, davalının mobilya ürünlerinde “KUPA” ibaresini ve şeklini kullanarak marka hakkına tecavüzde bulunduğunu ileri sürmüş, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı yanın kullanımlarının 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi anlamında dürüst ticari kullanım olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak somut olayda davalı yanın, davacı markasının tescil kapsamındaki mobilya ürünlerine ilişkin reklam katologlarında 04 ve 05. ürünler yönünden “KUPA” ibaresini, mobilya ürünleri üzerinde ise “KUPA” şeklini markasal olarak kullandığı, ayrıca davalı katologlarında gerek açıklama, gerekse mobilya üzerinde başkaca hiçbir tanıtıcı işarete yer verilmediği dikkate alındığında davalı yan kullanımlarının mobilya ürününün modelini belirtmekten ziyade, piyasaya sunulan ürünün diğer teşebbüslerce sunulan ürünlerden ayırt edilmesini sağlama yani markasal kullanım amacına yöneldiği ve kullanımın markasal kullanım mahiyetinde olduğunun kabulü gerekirken Dairemizin anılan Bozma İlamına yanlış anlam verilerek bu kullanımın dürüst ticari kullanım mahiyetinde olduğu, şeklinde hatalı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, ve davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç Olarak

Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7/5 hükmünde ifade edildiği üzere, marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının maddede belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez. Yargıtayın istikrarlı uygulamalarına göre bu kapsamda bir savunmanın kabul görebilmesi için davalı tarafın kullanımının “markasal kullanım” olarak adlandırılmaması gerekir. Diğer bir deyişle kullanımın mal veya hizmetlerde ayırt edicilik kazandırmak amacı taşımaması gerekir. Yukarıdaki kararda detayları gösterildiği üzere kullanım şeklinin niteliği kullanım “dürüstçe” ve “ticari hayatın olağan akışı içinde” olup olmadığı konusunda belirleyici olacaktır.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 26.10.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.