Markanın Tanımlayıcı ya da Halkı Yanıltıcı Niteliği İncelenirken Tescil Sınıfı Üzerinden Bakılır

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/1865 E. - 2021/1447 K. sayılı kararı

Özeti: Davacı taraf, davalının “fiber gücü” kelime unsurunu içeren markasının tanımlayıcı nitelikte olduğu, ayırt ediciliğinin olmadığını, halkı yanıltıcı nitelik bildirdiğini iddia ederek tescil kararının (YİDK) iptalini istemiştir. Yerel mahkeme, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay, ayırt ediciliğin bulunmadığı iddiasının doğru olmadığı, tanımlayıcılık ve halkı yanıltıcı iddialarının ise markanın tescili istenen sınıflar bakımından değerlendirilmesi gerektiği, “fiber gücü” kelime unsurlu markanın 9. Sınıftaki emtialar bakımından halkı yanıltıcı yahut tanımlayıcı nitelikte olduğunun kabul edilemeyeceğini kabul etmişlerdir.

Davacı vekili, dava konusu 2016/6124 nolu "FİBER GÜCÜ+şekil" ibareli marka başvurusunun yayınına itiraz ettiklerini, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın da dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, "FİBER GÜCÜ+şekil" ibaresinin ayırt edici olmadığını, vasıf bildirdiğini, 556 sayılı KHK’nın 7(1)(a), (c), (d) bendleri gereğince tescil edilemeyeceğini, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, dava konusu 2017-M-2463 sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın "Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar. Antenler, uydu antenler" malları yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Diğer davalı şirket vekili, markanın ayırt edici olduğunu, tanımlayıcı olmadığını, tek başına fiber kelimesinden oluşmadığını, 7(1)(d), (e) ve (f) yönünden de tescil engeli olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvurunun "FİBER GÜCÜ+şekil" ibaresinden oluştuğu, bu ibarenin markanın tanımında yer alan "bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması" koşulunun gerçekleştirdiği, 556 sayılı KHK 7/1-a bendi kapsamında mutlak red sebebi bulunmadığı, başvuru ibaresinin 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesinde belirtilen tanımlayıcılık açısından değerlendirildiğinde, başvuru kapsamındaki 9. sınıftaki mallar yönünden tanımlayıcı olmadığından 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesindeki koşulların oluşmadığı; başvuru ibaresinin 556 sayılı KHK'nın 7/1-d maddesinde belirtilen ticaret alanında herkes tarafından kullanılan ya da belirli bir meslek grubunun kullanabileceği ibare açısından değerlendirildiğinde, kapsamındaki 9. sınıftaki mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-d maddesindeki koşulların bulunmadığı; başvuru ibaresinin 556 sayılı KHK'nın 7/1-f maddesinde belirtilen "yanıltıcılık" yönünden bakıldığında, kapsamındaki 9. sınıftaki mallar yönünden mal veya hizmetin niteliği, kalitesi, üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konular da halkı yanıltan bir vasfı da olmadığından, 556 sayılı KHK'nın 7/1-f maddesindeki koşulların bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. (İstinaf başvurusu gerekçesiz ret, Yargıtay gerekçesiz onama)

Sonuç Olarak

Tescil başvurusuna konu edilen bir markanın içerdiği kelime unsurlarının tanımlayıcı nitelikte olup olmadığı başvuru yapılan sınıflarla ilişkisi üzerinden değerlendirilmektedir. “Fiber gücü” kelime unsurlu markanın tanımlayıcı olup olmadığı ya da malın niteliği konusunda halkı yanıltıcı olup olmadığı değerlendirilirken tescili istenen sınıflardaki emtialar ile başvuru konusu edilen kelimelerin arasındaki ticari ilişki değerlendirilir. Örneğin Yargıtay bir kararında “elektrikli ve elektriksiz bigüdiler” emtiası için yapılan “medikal peruk” kelime unsurlu marka başvurusunu tanımlayıcı ve halkı yanıltıcı olarak değerlendirmiştir[1]. Bu bağlamda “fiber gücü” kelime unsurlarının tanımlayıcı nitelikte sayılabileceği sınıflar düşünülmeye başlandığında ilk akla gelecek sınıflardan biri 9. Sınıfta yer alan teknolojik ürünlerdir. Bu nedenle söz konusu kararın en azından tanımlayıcılık meselesinin tartışılması bakımından yeterli olmadığını değerlendiriyoruz.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 22.10.2021

 

[1] “556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi uyarınca ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren ibarelerin, 7/1-f maddesi uyarınca da mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak ibarelerin marka olarak tescil edilemeyeceği hükmünü haizdir. Bu bağlamda davacının başvuru markasındaki “MEDİKAL PERUK” ibaresinin, başvuru kapsamındaki “Elektrikli veya elektriksiz bigüdiler Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için elektrikli veya elektriksiz bigüdiler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” şeklinde sayılan mal ve hizmetler yönünden de 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tanımlayıcı nitelikte olduğu, başvurunun aynı zamanda tıbbi tedavi ve iyileşme sağlayıcı özellik içerdiği algısına yol açacak olması nedeniyle ortalama düzeyde bilgili tüketici kitlesi nezdinde aynı KHK’nın 7/1-f maddesi anlamında yanıltıcı nitelikte bir ibare olduğu anlaşılmaktadır.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22.02.2021 tarihli, 2020/1707 E.- 2021/1537 K.)

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.