Marka Hakkına Tecavüz Suçuna Teşebbüs Mümkün Müdür?

 

1- Marka Hakkına Tecavüz Suçu

Maka hakkına tecavüz suçunun kapsamı, hangi eylemlerin tecavüz olarak nitelendirileceği ve yaptırımları hakkında detayları bilgilendirmeye şu makalemizde yer verilmişti. Kısaca tekrar etmek gerekirse, üç temel marka suçu bulunmaktadır: i. Marka hakkına tecavüz suçu (SMK 30/1) ii. Marka koruması işaretinin kaldırma suçu (SMK 30/2) iii. Marka hakkı üzerinde yetkisiz tasarrufta bulunma suçu (SMK 30/3).

Bahsi geçen suçların tanımı, kapsamı ve cezai yaptırımları şu makalemizde incelenmişti. Bu yazımızda marka hakkına tecavüz suçuna teşebbüsün mümkün olup olmadığı, mümkünse hangi hallerde uygulama alanı bulacağı tartışılacaktır. Marka hakkına tecavüz suçu ile diğer iki temel suçun birbirine karıştırılmaması gerekir.

2- Marka Hakkına Tecavüz Suçuna Teşebbüs Mümkün Müdür?

Türk Ceza Kanunu teşebbüs kavramını 35 inci maddede tanımlamıştır. Tanımlamaya göre bir suçun tamamlanması, failin elinde olmayan sebeplerle mümkün olmamışsa, fail o suça teşebbüs nedeniyle cezalandırılır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22/05/2012 tarihli 2011/6-340 Esas, 2012/209 Karar sayılı kararında ifade edildiği üzere teşebbüsün varlığından söz edilebilmesi için:

i. Kasıtlı bir suçu işleme kararı olmalı,

ii. Elverişli hareketlerle suçun doğrudan doğruya icrasına başlanmalı,

iii. Failin elinde olmayan nedenlerle suç tamamlanamamalı ya da sonuç gerçekleşmemelidir.

“Suç, çeşitli evrelerden geçerek oluşmakta ve meydana gelinceye kadar geçirdiği evrelerin bütününe suç yolu (iter criminis) adı verilmektedir. Suç yolu; düşünce, icra, tamamlanma ve son bulma evrelerinden oluşur. İcra evresi de hazırlık hareketleri ve icra hareketleri olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır. Hazırlık hareketleri, suçun icrasını hazırlayıcı hareketler olup, failin suç işleme amacına yönelik gerçekleştirdiği hareketlerdir. Suçun tipik hareketleri, icra hareketleri ile gerçekleştirildiğinden, hazırlık hareketleri tipik hareket kapsamında değerlendirilmeyip sadece suçun icrasının kolaylaştırıcı nitelik taşımaktadır.” (Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 29.06.2021 tarihli, 2021/3664 E. - 2021/16435 K. sayılı ilamı)

Öğretide ve Yargıtay kararlarında marka hakkına tecavüz suçuna teşebbüsün mümkün olduğu kabul edilmektedir. Bunun yanında marka suçları bakımından uygulamada en çok tartışılan konu suçun icrasına başlanıp başlanmadığı, dolayısıyla teşebbüs eyleminden sorumluluğun doğup doğmadığı noktasında toplanır. Zira hangi hareketin hazırlık hareketi, hangi hareketin doğrudan doğruya icraya başlama olarak değerlendirileceği tartışılması gereken asıl noktayı oluşturur.

“Sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçuna teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından “elverişli hareketlerle suçun doğrudan doğruya icrasına başlama ” koşulu üzerinde durulmalıdır.” (Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 29.06.2021 tarihli, 2021/3664 E. - 2021/16435 K. sayılı ilamı)

3- Marka Hakkına Tecavüz Suçuna Teşebbüs Hakkında Yargıtay Kararları

Marka hakkına tecavüz suçları farklı farklı hareketlerle gerçekleştirilebilen ve neredeyse her hareketin suç olarak tanımlandığı seçimlik hareketli suçlardandır. Mal üreten, hizmet sunan, satışa arz eden, satan, ithal eden, ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden, depolayan kişilerin ayrı ayrı her hareketi için cezalandırıldığı için bir eylemin teşebbüs kapsamında kalması çoğu kez başka bir eyleme vücut verecektir. Örneğin satış için reyona dizilen mallar henüz satılmadan yakalanan fail, satmaya teşebbüsten değil satışa arz etme suçundan cezalandırılacaktır. Gerçekten de Yargıtay kararları incelendiğinde, teşebbüs nedeniyle kurulan hükümlerin çoğu kez bozulduğu, eylemin teşebbüs kapsamında olup olmadığının aşağıda detaylandırılacak gerekçelerle incelenmesi gerektiği ifade edilmektedir.

“Somut olay incelendiğinde; 20/01/2011 tarihli inceleme ve tespit tutanağına göre sanığın sahibi olduğu iş yerinin giriş kapısı ve camlı vitrin üzerindeki tabelada katılan adına tescilli markanın yer aldığının, iş yerinin kapalı olduğunun ve camlı vitrinden kontrol edildiğinde iş yerinde yer alan rafların boş olduğunun, çevreden yapılan araştırmada iş yerinin açılışının yapılmadığının ve ürün satışına başlanmadığının tespit edilmesi, sanığın tüm aşamalarda katılan kurum ile bayilik anlaşması yapacağı düşüncesi ile tabelayı hazırlattığını ve iş yerinin faaliyete geçmediğini savunması karşısında; sanığın eyleminin 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen tipik hareketlere uymayıp, teşebbüs aşamasına ulaşmamış hazırlık hareketi niteliğinde olduğu gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken” (Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 29.06.2021 tarihli, 2021/3664 E. - 2021/16435 K. sayılı ilamı)

Sonuç Olarak

Teorik bağlamda marka hakkına tecavüz suçuna teşebbüs nedeniyle ceza tesisi mümkün ise de pratik anlamda bunun pek mümkün olmadığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Zira sanığın eyleminin hazırlık hareketleri kapsamında mı yoksa suçun icrası kapsamında mı değerlendirileceği sorusunun cevabını vermek kolay değildir. Bunun yanında tamamlanmamış kimi icrai hareketler başka suçların tamamlanmış halini de ortaya çıkarabilir. Satışa arz etmek ve satmak arasındaki ilişki buna güzel bir örnektir. Taklit ürünü henüz satmamış ise de satışa arz etmiş kişinin bu eylemi ayrı bir suç tanımı olarak kanunda yerini aldığından artık satışa teşebbüsten değil satışa arz etmenin tamamlanmış olmasından cezalandırma yoluna gidilecektir.

Daha fazla bilgi, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 19.10.2021

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.