Mal Sınıfında Tescilli Marka 35. Sınıfta Müktesep Hak Teşkil Eder Mi?

 

1- Marka Hukukunda Müktesep Hak Kavramı

Tescilli bir markanın sahibi, bu markasını dönemin ve firmanın gerekliliklerine göre yenileyerek, yeni bir logo, stilize edilmiş bir yazım biçimi ya da yeni bir faaliyet sahasına giriş nedeniyle yeni tali unsur ekleyerek tekrar tescil ettirmek ve yeni halini koruma altına almak isteyebilir. Bu durumda yapılan yeni marka tescil başvurusuna itiraz etmek isteyenler ya da itiraz edenlere karşı kullanılabilecek en güçlü silah “müktesep hak” savunmasıdır. Zira önceki tarihli marka sahibinin, bu markasına dayanarak yeni markalar tescil ettirmek imkanı vardır. Eski başvuruya itiraz etmemiş kimseler, yeni başvuruya da itiraz edemezler. Müktesep hak savunmasından yararlanmak için aranacak şartların detayları şu yazımızda incelenmiştir.

2- Müktesep Hak Kavramının Mal Sınıfı ile Mağazacılık Sınıfı (35. Sınıf) Arasındaki İlişkide Nasıl Değerlendirileceği Sorunu

Müktesep haktan faydalanmanın şartlarının incelendiği şu yazımızda da teferruatı ile anlatıldığı ile önceki tarihli tescilli marka sahibi, müktesep hakkı ancak tescilli bulunan sınıflar bakımından kazanabilir. Diğer bir deyişle yeni bir sınıfta yapılan marka tescil başvurusu bakımından müktesep hak savunmasına itibar edilemeyecektir. Burada akıllara gelen ilk soru, örneğin bir mal sınıfı olan 9. Sınıfta tescilli bir markanın sahibi, 35.05/9 alt sınıfında, yani mal sınıfının mağazacılığına ilişkin sınıfta da marka tescil ettirmek için başvuru yaparsa, müktesep haktan faydalanabilir mi?

 “…davalı ... adına 97064 sayılı "ASYA Halıları" markasının 27. sınıf “Halı” emtiası için tescilli olduğu ve bu tescilin başvuru sahibine, aynı sınıf için, "ASYA Halıları" ibaresi üzerinde “müktesep hak” sağlayacağı, ancak davalının başvurusuna konu ibare önceki marka ile aynı ise de, önceki marka ile sonraki başvurunun sınıfları arasında farklılık bulunduğu, belirli bir mal için tescilli bulunan markanın, bu malları kapsayan mağazacılık hizmetleri ile aynı tür sayılmasının mümkün bulunmadığı, mal ve hizmet sınıfında genişletme yaratacak şekildeki sonraki başvuruya önceki markanın kazanılmış hak teşkil etmeyeceği…[1]

“Mahkemenin, 25.sınıf mallar … yönünden, … davalının önceki markası kapsamında da bulunması nedeniyle davalı yönünden müktesep hak teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde ise de, … sayılı marka kapsamında bulunmayan 35.05/25 hizmetleri yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Zira, anılan hizmetler yönünden, davalının 2014 tarihli başvurusundan önce davacı şirket adına önceden tescilli 2012/4458 ve 2013/70856 sayılı ve “İNCİ” ibareli markalarının bulunduğu ve davalının 2014/82633 sayılı markasındaki anılan perakendecilik hizmetlerini de kapsadığı, bu durumda davalı marka başvurusunun, davacı taraf adına önceden tescilli markalara yanaşma niteliğinde bulunduğu ve davalı adına tescili mümkün olmadığı halde…[2]

“…davacının … markasının 19. sınıfta ticari ürünlerle ilgili tescilli olduğu, başvurunun ise perakendecilik hizmeti ile ilgili olduğu ve bu durumda müktesep hak için aranan önceki tescilli markanın tescil kapsamının genişletilmemesi, aynı tür mallar/hizmetler yönünden tescil edilmesi ilkesinin yerine getirilmediği ve sınıfın genişletilerek 35. sınıfta perakendecilik hizmeti yönünden tescil edilmek istendiği, ticaret markası olarak ürettiği ürünleri satma hakkının zaten mevcut olduğu, 35. sınıfta ise kendi ürünlerinden başka ürünleri de satma hakkı elde edeceği bu durumda davalı markası ile iltibas yaratacağı ve müktesep haktan bahsedilemeyeceği…[3]

“müktesep hakka dayanak markaların kapsamında 29. sınıfın … yer aldığı, marka kapsamında kalan diğer mallar açısından ise (35.05.) bir önceki tescil kapsamının genişletilmesi söz konusu olduğundan müktesep hakkının bulunmadığı…[4]

Sonuç Olarak

Yargıtay uygulamasına göre, mal sınıfında tescilli bir marka, o malın mağazacılığı / perakendeciliği hizmetine mahsus olarak yapılmış olsa dahi sonraki tarihli marka tescil başvurusu bakımından müktesep hak teşkil etmez. Burada “mal ve hizmet sınıfında genişletme” halinin mevcut olduğu görüşündedir. Bir mal sınıfında tescilli işaretin o mala özgülenmiş mağazacılık sınıfı bakımından da müktesep hak teşkil etmesi gerektiği değerlendirilebilir. Zira şu makalemizde detayları ile anlatıldığı üzere mal sınıfında tescilli bir marka sahibinin, işaret benzerliği bulunan bir üçüncü kişi başvurusuna, başvuru mağazacılık sınıfında (o mal sınıfını içerir şekilde) yapılmış ise itiraz hakkı vardır ve itirazın kabulüne karar verilmelidir. Bu durumda mal sınıfının, o mala özgülenmiş mağazacılık sınıfı ile “benzer” sınıflar olduğu kabul edilmektedir. Benzer sınıflar bakımından “sınıf genişletme” halinin oluşup oluşmayacağı dikkatle ele alınmalıdır.

Daha fazla bilgi, marka davaları, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 20.05.2022

 

 

[1] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 tarihli, 2019/4493 E. - 2020/2685 K. sayılı kararı

[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.03.2019 tarihli, 2017/5273 E. - 2019/2050 K. sayılı kararı

[3]  Yerel mahkemenin kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.02.2017 tarihli, 2015/12715 E. - 2017/1112 K. sayılı kararında başka gerekçeler ile bozulmuştur.

[4] Yerel mahkemenin kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.02.2019 tarihli, 2017/3639 E. - 2019/771 K. sayılı kararında başka gerekçeler ile bozulmuştur.

 

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.